
Kendini Bulmak
Ayşe, yaylada geçirdiği aylarda değişti. Güneş altında çalışmak tenini bronzlaştırdı, bedeni güçlendi. Kilo verdi, ama en önemlisi gözlerinde yeni bir ışık vardı. Artık kendini işe yarar hissediyordu. Yakındaki köylerden çobanlar ve dağda yaşayanlar hastalandıklarında ona gelmeye başladılar. Ayşe, eski bilgiyle yeni teknikleri birleştirerek, kasabanın en iyi şifacısı oldu.
Yusuf, Ayşe’nin toplumda kazandığı saygıyı gururla izliyordu. Bir dolunay gecesi, Ayşe, “Burada hayatımda ilk kez bir amacım olduğunu hissediyorum,” dedi. Yusuf ise, “Sen bana umut getirdin,” dedi.
Gerçek Sevgi
Bir gece, Ayşe ve Yusuf kayanın üzerinde otururken, Yusuf “Zehra’yı hep seveceğim. Ama şimdi anlıyorum ki insan kalbi tek bir kişi için ayrılmış değildir. Sen Ayşesin. Ruhum en karanlık olduğunda gelip beni kurtaran kadın,” dedi. Ayşe’nin gözlerinden mutluluk gözyaşları süzüldü. İlk kez biri onu olduğu gibi kabul ediyordu.
O gece birbirlerine sarıldılar. Sabah birlikte uyandılar. Artık gizli değil, açıkça birlikteydiler. Topluluk da bu değişimi fark etti. Bir gün Yusuf’un abisi yaylaya geldi. “Senin karın hakkında haberler aldım. Şehirli kadın diyorlar. Toplumumuza çok yardım ediyormuş,” dedi. Yusuf, “Sadece hastaları iyileştirmiyor, beni de iyileştirdi,” dedi. Abisi, “Bu gerçek bir evlilik,” dedi. Yusuf, “Ailemizin törenleriyle evlenmek istiyorum onunla,” dedi.