
Hastanenin diğer ucunda, Elif Nazarslan adında genç bir kadın vardı. Elif, bekar bir anneydi ve hemşirelik okulundan mezun olmasına rağmen maddi zorluklar nedeniyle istediği işi bulamamıştı. Bir gün Yıldız Işığı Hastanesi’nde hemşirelik pozisyonu için başvurdu ancak geç kalmıştı ve iş başka birine verilmişti. Umutsuzca hastane kapısında ağlarken, temizlik görevlisi olarak çalışmaya razı oldu. Elif, kızı Müjde ve babası İsmail’in desteğiyle zorluklara rağmen mücadele ediyordu.
Elif’in hastanedeki ikinci günü zorluklarla geçti. Hemşireler tarafından alay edildi, küçümsendi. Ancak Elif pes etmedi, görevini en iyi şekilde yapmaya devam etti. Bir gün, hastanede doğuma yakın acı çeken bir kadına yardım etti ve eğitimi olmamasına rağmen soğukkanlılıkla doğumu gerçekleştirdi. Bu olay hastanede büyük yankı uyandırdı. Doktor Vedat Özgür, Elif’in cesaretini ve yardımseverliğini takdir etti ve onu koridorun başına aldı.
Ancak hemşireler arasında kıskançlık ve öfke büyüyordu. Elif’in başarısı, onların kibirli tavırlarını daha da ortaya koydu. Emre Tuna ise Elif’in yanında durarak ona destek oldu. İkisi arasında derin bir dostluk ve güven bağları oluşuyordu.