
— “Korkma Zeynep. Bundan sonra ne derlerse desinler, ben yanındayım. Bizim yuvamızı kimse yıkamayacak.”
O an içimde öyle bir ferahlık oldu ki, sanki bütün zulüm perdesi kalktı.
Düğün bitti, o gece köyde herkes eğlendi, oynadı. Ama ertesi sabah köyün kahvesinde fısıltı dolaşmaya başladı:
“Damat, anasıyla görümcesini düğün günü susturmuş. Gelinin arkasında durmuş.”
Sultan kadın köyde kimsenin diline düşmekten korktu. Artık bana açıktan laf edemez oldu. Görümce Emine de yüzüme bakamaz hale geldi. İçten içe diş bilediler belki ama bilip de yapamadılar; çünkü kocamın sözleri daha kulaklarında çınlıyordu.
Ben ise her sabah Allah’a şükrettim. Düğün günümde açılan bu kara perdeyi, kocamın cesaretiyle yırtıp atmıştık. O gün anladım ki; bazen bir insanın kaderi tek bir anla değişirmiş.
Ve o an, kapının eşiğinde durmuş kocamın gür sesiyle başladı benim asıl mutluluğum…