
Altaylı, konunun üstünün örtülmemesi gerektiğini şu ifadelerle netleştirdi: “Bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başına gelseydi, devlet tüm kurumlarıyla harekete geçer, en ufak ihtimal bile titizlikle araştırılırdı. Aynı ciddiyetin şimdi de gösterilmesi gerekiyor. Çünkü eğer bu bir suikast ise, sadece bir belediye başkanının değil, Türkiye’deki tüm yerel yönetim temsilcilerinin güvenliği tehdit altında demektir.”
Altaylı’nın çağrısı yalnızca soruşturmanın derinleştirilmesiyle sınırlı kalmadı. Medya ve kamuoyunun da süreci yakından takip ederek baskı oluşturması gerektiğini belirtti. “Türkiye, giderek daha karanlık ve korkutucu bir iklime sürükleniyor. Bu yüzden, bu tür olaylara kayıtsız kalmak ya da geçiştirmek büyük bir hata olur. Ailenin sesine kulak verilmeli, kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapılmalı. Eğer ortada organize bir plan varsa, bu sadece bir kişiyi değil, demokrasinin bütününü hedef alır” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.