1. Haberler
  2. Gündem
  3. DİLENCİ KILIĞINDAKİ MİLYONER, KENDİ LÜKS MAĞAZASINDAN TEKMEYLEN DIŞARI ATILDI

DİLENCİ KILIĞINDAKİ MİLYONER, KENDİ LÜKS MAĞAZASINDAN TEKMEYLEN DIŞARI ATILDI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ertesi sabah galeri olağanüstü bir heyecanla açıldı. Cengiz ve çalışanlar, Ankara’dan gelecek büyük müşteriyi karşılamak için hazırlandı. Saat 11’de siyah bir Bentley galerinin önünde durdu. Tarık, kusursuz görünümüyle içeri girdi. Cengiz ve çalışanlar onu karşılamak için sıraya dizildiler. Cengiz, Tarık’ın yüzüne baktı ve bir anlığına dün kovduğu adamı hatırladı ama emin olamadı.

Tarık, galeriye girip arabaları incelerken, “Önce dün beni kapı dışarı ederken gösterdiğiniz hevesi görmek istiyorum,” dedi. Salonda bir sessizlik oldu. Cengiz, “Yanlış anlaşılma olmuş olmalı,” diye kekeledi. Tarık, “Kıyafetlerim pahalı olmadığında beni insan yerine koymadınız. Şimdi ne değişti?” diye sordu. Ardından, “Ben müşteri değilim, bu galerinin yeni sahibiyim,” dedi. Salon buz kesti. Tarık, haftalardır galeriyi satın almak için görüşmeler yaptığını, dün son kararını vermek için dilenci kılığında geldiğini açıkladı.

Seren, köşede yaşananları izliyordu. Tarık ona döndü, “Dün gözlerinde insanlık gördüm. Diğerleri gibi değildin,” dedi. Seren utandı ama Tarık, “Vicdanını kaybetmemişsin, bu en değerli şey,” diyerek onu onurlandırdı.

Tarık, galeri çalışanlarına dönerek, “Bu galeride artık insanlara kıyafetlerine, statülerine göre değil, karakterlerine göre değer verilecek,” dedi. Seren’i müşteri ilişkileri müdürü olarak atadı. “İnsanlığınız var ve bazen bu en önemli yeterliliktir,” dedi.

Günler geçti, galeriye artık sadece zenginler değil, her kesimden insanlar gelmeye başladı. Tarık, galerinin arkasındaki depoyu eğitim merkezine dönüştürdü. Sokakta yaşayan, iş bulamayan insanlara eğitim ve iş imkanı sağladı. Seren, programın en önemli parçası oldu. Cengiz ise değişimin etkisiyle alçak gönüllü bir insana dönüştü.

Bir gün, Ankara’dan bir bürokratın oğlu galeriye geldi. Eğitim merkezindeki gençleri görünce rahatsız oldu ve “Burası lüks bir galeri, dilencilerin yeri değil,” dedi. Tarık, “O dediğiniz dilenciler bizim öğrencilerimiz ve onlar sizin baktığınız arabalardan çok daha değerli,” diyerek ona bir insanlık dersi verdi. Genç adam, babasıyla birlikte gelip özür diledi ve Ankara’da benzer bir program başlatmak istediklerini söyledi.

Aylar geçti, Karadeniz Vakfı’nın ikinci şans programı ulusal çapta yayılmaya başladı. İzmir’deki merkez örnek alınarak Ankara, Bursa, Antalya ve Trabzon’da yeni merkezler açıldı. Binlerce insanın hayatı değişti. Seren, artık vakfın genel müdürüydü. Cengiz, eğitim programlarında ders veriyor, insanlara saygı duymanın önemini anlatıyordu.

Bir yıl sonra Tarık ve Seren, galerinin yıldönümünde bir araya geldiler. Seren, “Bir yıllık raporumuz. 500 kişi eğitim aldı, 400’ü işe yerleşti,” dedi. Tarık gururla, “Harika bir iş başardık,” dedi. O gece İzmir’in en büyük konferans salonunda tören düzenlendi. Tarık’ın dilenci kılığındaki fotoğrafı girişte sergileniyordu. Altında şu yazıyordu: “Değişim dışarıdan değil, içeriden başlar.”

DİLENCİ KILIĞINDAKİ MİLYONER, KENDİ LÜKS MAĞAZASINDAN TEKMEYLEN DIŞARI ATILDI
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gündem Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için giriş yapabilir veya hesap oluşturabilirsiniz.