1. Haberler
  2. Gündem
  3. Ben Gülten, 74 yaşındayım

Ben Gülten, 74 yaşındayım

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gülten, huzurevinin sessiz rutinine alıştı; çalışanlardan nezaket gördü ama terk edilmişlik hissiyle hep mücadele etti. Aylar yıllara döndüğünde, uzak kuzeni Davut Bey’in vefat ettiğini ve kendisine büyük bir miras bıraktığını öğrendi. Bu zenginlik haberi, Mert’i bir mıknatıs gibi yeniden hayatına çekti. Mert, tanıdık senaryoyu tekrarlayarak çıkageldi: Buse’nin bir ameliyata daha ihtiyacı vardı ve miras payını peşin istiyordu.

Gülten bu sefer onun gözlerinde aşk değil, sadece hesap kitap gördü. Mert ayrıldıktan sonra, bir hukuk gönüllüsü olan Elif ile görüştü ve vasiyetini yeniden yazdı. Mirasın büyük kısmını tek bir şarta bağladı: Mert, huzurevinde bir yıl boyunca bakım asistanı olarak çalışacak ve sakinlerle ilgilenecekti; parayı ancak o zaman alabilecekti. Bu kararı bildirmek için Mert’e içinde sadece 50 lira olan o zarfı ve her şeyi açıklayan mektubu uzattı.

Başta öfkelenen Mert, durumu “çılgınlık” olarak nitelendirip hışımla dışarı çıktı. Ancak iki gün sonra, açgözlülüğünün etkisiyle isteksizce de olsa anlaşmayı kabul etti. Gülten, odasından Mert’in değişimini izledi. Mert; cezalı bir çocuk gibi girdiği bu yolda zamanla Ali Bey, Leyla Hanım ve çalışanlara içten bir şefkat göstermeye, huzurevi sakinlerinin hayatlarına dokunmaya başladı.

Yıl sonuna doğru, bu deneyim Mert’i tamamen dönüştürmüştü. Avukat son evraklarla geldiğinde, Mert’in kararı netti: “Bunu parası için değil, doğru olduğu için yapmak istiyorum anneanne.” Gülten’in derin bir acıdan doğan bu son dersi, Mert’i büyümeye zorlamış; saygı ve huzur gibi değerlerin parayla satın alınamayacağını, ancak emekle kazanılabileceğini kanıtlamıştı.

Ben Gülten, 74 yaşındayım
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gündem Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için giriş yapabilir veya hesap oluşturabilirsiniz.