
Kız uyandığında titriyordu. Medresedeki hocasına koştu. Hocası ağır bir sesle şöyle dedi:
— “Evladım, Kur’an hafızlığı şerefli bir makamdır ama anne-babaya isyan eden, bu şereften mahrum kalır. Kur’an ancak ahlâkla birleşirse sahibini yüceltir.”
O günden sonra kız, gözyaşları içinde tövbe etti, annesi için sürekli dua etmeye başladı. Ama köy halkı hâlâ ibret olsun diye şöyle derdi:
“Hafız olmak yetmez; anneye hürmet etmeyen, Kur’an’ın nurunu da karartır.”