Bu yaşımda bunu da gördüm
Adım Halil… Bu köyün en eski toprağıyım deseler, yalan olmaz. Gençliğim tarlada, yaşlılığım yalnızlıkta geçti. Hanımım Hatice gittiydi, oğlum Yusuf şehre gitti, ben de gelin Zeynep’le baş başa kaldım şu koca evde. Ama keşke kalmaz olaydım…
İlk zamanlar süt dökmüş kedi gibiydi. “Babacım” der, çayımı şekersiz bildiğini söylerdi. Ama oğlum İstanbul’a dönünce… evin havası buz kesti.
Sabah namazından çıkınca kapıyı kilitli buldum bir gün. İçeri giremedim. “Erken çıkma dedim sana!” diye bağırdı pencereden. Ayakkabılarımı yere fırlattı, eşikte bekledim saatlerce, kapı açılana kadar.Devamı diğer sayfadan okuyabilirsiniz