Kemal Yılmaz, Türkiye’nin en büyük özel havacılık şirketlerinden birinin sahibi, 45 yaşında başarılı ve güçlü bir iş adamıydı. O sabah, Atatürk Havalimanı’nın özel hangarında, İtalyan gömleğinin manşetini düzelterek bileğindeki altın Rolex saate baktı. Kariyerinin en büyük anlaşmasını imzalamak üzereydi; Amerikan çokuluslu bir şirket için beş yeni jet satacaktı ve bu anlaşma önceki yılların toplam karını aşacak bir kazanç getirecekti. Kusursuz lacivert takım elbisesi, el yapımı deri ayakkabıları ve kendinden emin tavırlarıyla başarıya alışkın bir adamdı.DEVAMI DİĞER SAYFADA
